Paylaş:
<?php echo $baslik; ?>
Resulullah (s.a.v) buyurdu: Benim şu (Medine) mescidimde kılınan bir namaz, (Mekke deki) Harem Mescidi müstesna olmak üzere, başka mescitlerde kılınan bin namazdan hayırlıdır.
Resulullah (s.a.v) buyurdu: Her kim, benim şu mescidime ancak bir hayır (dini mesele) öğrenmek veya öğretmek niyetiyle gelirse o kişi Allah yolunda cihat eden gibidir; başka bir niyetle gelirse başkasının eşyasına bakan bir adam gibidir.
Resulullah (s.a.v) buyurdu: Her kim benim mescidimde hiç bir vakit kaçırmadan (peş peşe) kırk namaz kılarsa o kişiye cehennemden beraat ve azaptan kurtuluş yazılır ve o kişi, münafıklıktan beri (uzak) olur.
Resulullah (s.a.v) buyurdu: Evimle mimberimin arası cennet bahçelerinden bir bahçedir.
Resulullah (s.a.v) buyurdu: Her kim, bana kabrimin yanında salat ederse, onu duyarım. Uzaktan salat okuyanın salatı’da bana ulaştırılır.
Resulullah (s.a.v) buyurdu: Her kim benim kabrimi ziyaret ederse, ben ona şefaatçi veya (iyiliğine) şahit olurum ve her kim, iki haremin birinde ölürse Allah-u Teala onu kıyamet günü (azaptan) emin olanlardan olarak diriltir.
Resulullah (s.a.v) buyurdu: Her kim hac yaparda, vefatımdan sonra kabrimi ziyaret ederse beni hayatımda ziyaret etmiş gibi olur.
Resulullah (s.a.v) buyurdu: Kabrimi ziyaret edene şefaatim vacip olur.
Resulullah (s.a.v) buyurdu: Her kim, ziyaret niyetiyle bana gelirse ve maksadı hiçbir ihtiyaç değil ancak beni ziyaret olursa, kıyamet gününde ona şefaatçi olmam benim üzerime hak olur.

Medine ye gelince okunacak dua

“Rabbim! Beni (Medine ye veya kabre veya namaza) sıdk (doğruluk ve selamet) girdirişiyle girdir ve beni (Medine’den veya kabirden veya namazdan) sıdk çıkarışıyla çıkar ve tarafından bana hakkıyla yardım edici bir huccet (delil, kuvvet) ver. (isra suresi ayet 80) (“Resulullah (s.a.v) efendimizin huzurunda yapılacak dua”) “Ey Allahın Resulü! Sana selam olsun. Senden en büyük şefaatini isterim ve Allah-u Teâlâ’nın Salih kulları arasında mahşere çıkmam, senin milletin (dinin) ve sünnetin üzere Müslüman olarak ölmem hususunda seninle Allah’a tevessül ederim (seni aracı yaparım.) der. Sonra, kendisiyle selam gönderenlerin selamını ulaştırır. Şöyle ki; “Ey Allah’ın Resulü! Filan oğlu filandan sana selam var, senden şefaat istiyor, ona ve bütün Müslümanlara şefaat et”der. Sonra Hazreti Sıddık (r.a)ın başı hizasına gelir ve; “Ey Allahın Resulünün halifesi, mağarada ikincisi, ey Eba Bekris Sıddık! (r.a)sana selam olsun ve Allah seni hayırla mükâfatlandırsın.”der. “Sonra Hazreti Ömer (r.a)ın yüzü hizasına gelerek “ “Ey müminlerin emiri Ömerül Faruk! Allahın selamı senin üzerine olsun, Allahu Teala senin sebebinle islamı aziz etti, Allah-u Teala seni, ümmeti Muhammed tarafından hayırla mükafatlandırsın.”diye selam verir.